Mars–Plüton karesi kapıda…
15 Eylül’de gökyüzünde şekillenecek olan Mars–Plüton karesi, bireysel ve toplumsal alanda gerilimi artıran güçlü bir açı olacak. Bu etki, içsel öfke patlamaları, takıntılar, intikam duygusu ve kıskançlığı tetikleyebilir. İnsanları içten içe tüketen, sabır sınırlarını zorlayan, ruhsal baskı yaratan bir enerji açığa çıkar. İlişkilerde güç dengesizliği, baskı kurma, manipülasyon veya şiddet eğilimleri daha görünür hale gelebilir. Özellikle ortaklıklar için son derece dikkat gerektiren bir dönemdir.
Bununla birlikte Mars’ın hareket gücü ile Plüton’un derinlik enerjisi birleştiğinde, kişiye inanılmaz bir dayanıklılık da kazandırır. Normalde pes edilecek yerlerde, vazgeçmeden mücadele etme ve zorlukların üstesinden gelme iradesi doğar. Bu açıdan bakıldığında, her türlü sıkıntının içinde saklı bir güç kaynağı vardır. Bu dönem, kişi isterse sınırlarını aşarak olağanüstü bir dirayet ve kararlılık sergileyebilir.
Mars–Plüton karesi krizleri tetiklediği kadar, aynı zamanda kriz yönetme becerisi de verir. Bu etki altındaki kişi, felaket anında soğukkanlı kalıp çözüm yolları üretebilir. Dolayısıyla bu açı, kişisel dönüşüm için çok güçlü bir fırsat penceresi yaratır. Kötü alışkanlıkları bırakmak, bağımlılıklardan kurtulmak, yeniden doğuş gibi konularda kişinin elini güçlendirir. Zorlu koşullara rağmen “her şeye rağmen başarma” hırsı öne çıkar.
Bu enerji, doğru kanalize edildiğinde, akademik başarıdan kariyerde yükselmeye, sporda zirveye çıkmaya kadar birçok alanda büyük bir itici güç haline gelir. Özellikle rekabet ortamlarında üstün performans gösterme potansiyeli artar. Açıya teslim olan kişi kaybederken, onu bilinçli bir şekilde yöneten kişi hayatında büyük bir dönüşüm elde eder.
Mars–Plüton karesi bedensel enerjiyi de harekete geçirir. Öfke ve takıntılara yöneldiğinde yıkıcı olabilir; fakat spor, sanat, şifa çalışmaları veya manevi pratiklere kanalize edildiğinde çok büyük bir iyileşme sağlar. Bu açı, felaketi fırsata dönüştürme gücünü barındırır. Krizlerden sonra gelen güçlenme, zorluklardan sonra doğan dayanıklılık, aslında bu karesel açının en büyük armağanıdır.
Son olarak bu gergin etki geçici olsa da etkileri derin hissedilecektir. 15 Eylül’de zirveye çıkan kare, 1 Ekim itibariyle çözülmeye başlayacak. Yani yaklaşık iki hafta boyunca bu yoğun baskı ve dönüşüm enerjisi etkin olacak. Bu süreçte bilinçli hareket eden, öfkesine teslim olmak yerine enerjisini doğru yöneten kişiler için bu dönem, bir “yeniden doğuş” kapısı haline gelebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder